Html KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml KodlarHtml Kodlar

11-el Van-Kapadokya Salon-83 Adminleri

Author: TuğruL Bey /


Yüregimle Seninim (Salon Admini)
Yüreginde Rehinim (Salon Admini)

11-el Van-Kapadokya Salon-83 Hakkarim.net

Author: TuğruL Bey /


11-el Yalnız Kalpler Salon-83 Yönetimi Olarak Misyonumuz 7/24 Oyun Oynayabileceğiniz , Seviyeli Bir Ortamda Huzurlu , Eğlenceli Vakit Geçirerek, Gün İçindeki Stressinizden Biraz Uzaklaşabileceğiniz Bir Ortam Oluşturabilmektir. Salon-83 Yönetimi Olarak İyi Vakitler , Bol Şanslar Dileriz.

11-el Van-Kapadokya Salon-83 Kuralları

Author: TuğruL Bey /


(1) SALONUMUZDA TEK FLOT UYGULAMASI VARDIR.
(2) GENEL SOHBETTE LAN,LUN,OLUM,OLM,OLA,LA KIMI HOŞ GÖRÜNMEYEN KELIMELER
(3) GENELDE TÜKÇE DİLİ HARİCİ DİL KULLANMAK YASAKTIR ÖRNEĞİN; (KÜRTÇE,İNGİLİZCE,ARABÇA) .
(4) YÖNETİCİ OYUN OYNADIĞI MASADA KENDİ MASA SAHİBİ OLUCAKTIR..DİKKAT EDİN LÜTFEN...
(5) HER YÖNETİCİ SİSTEMDE OLDUGU SÜRECE KARSILAMA YAPMAK ZORUNDA...
(6) EGER SİSTEMDE SALON ADMİNİ DIŞINDA SİSTEMDE 2 YÖNETİCİDEN BAŞKA KIMSE YOKSA OYUNA GİRMEYELIM...
(7) EGER OYUNDAYKEN GENELLE İLGİLENEMIYORSANIZ SALONDA YETERLİ YÖNETİCİ OLMADIGI SÜRECE OYUN OYNAMAYIM.
(8) GENELDE K.KAFA YASAK /007 BU İKON LÜTFEN UYMAYAN USERLERI VE YENI USERLERI BILGILENDIRELİM..
(9) YÖNETİCİYE GELEN HER ŞİKAYET MASA KODU PANALE KOPI EDILECEKTIR VE EGER İŞLEM YAPIYORSANIZ ONUDA...
(10) İKİ OP AYNI MASADA OLMICAK OYUN OYNAMICAK...
(11) YÖNETİCİ PANELİNDE SOHBET YASAK...
(12) SİSTEMDE SALON ADMINLERI YOKSA ATILAN BAN KAYITLARI YÖNETİCİSİNE İLETİN LÜTFEN.
(13) USERLERLE LAF DALAŞINA GİRMEYİN İŞLEMLIK BIRSEY VARSA YAPIN YOKSA SUSTURUN Bİ USER SORUN YAPIYOR DIYE GENELI KAPAMAYIN
(14) YÖNETİCİ KENDİ OYNADIĞI MASADA USER DAN FARKSIZDIR.. HAKARET VE KÜFÜR DIŞINDA İŞLEM YAPAMAZ , KENDİ MASASINI DAĞITAMAZ
(15) YÖNETİCİYE ŞİKAYET GELDİĞİNDE YÖNETİCİ OLAYLA İLGİLENMELİ ve ŞİKAYETE SÖZ KONUSU TARAFLARI DİNLEYEREK ADİL ve TARAFSIZ KARAR VERMELİDİR.
(16) Yöneticiler yöneticilik hakkını kullanarak oyuncuları tehdit edemez, bir işi yapmaya zorlanamaz, özeli kapalı oyunculara yöneticilik hakkının getirdiği yetkiye dayanarak uyarı dışında mesaj yazamaz.
(17) YÖNETİCİLER SÜREKLİ OLARAK ÖZELLERİNİ KAPALI TUTAMAZLAR. YÖNETİCİLİK GÖREVİNİ SÜRDÜREBİLMESİ İÇİM USERLERİN ŞİKAYETLERİNİ DİNLEMELİDİR.
(18) SİSTEMDE OLMAYAN YÖNETİCİ NİCKİNİ DE ÇIKARSIN LÜTFEN , BOŞ NİCK İŞE YARAMAZ.
(19) AMACIMIZ 7 24 FULL SALON VE DEĞERLİ DOSTLAR EDİNMEKTİR BUNU UNUTMAYALIM..
(20) SİSTEMDEN USER ATILMASI İÇİN ÖNCE SAĞ TUŞUNUZDA BULUNAN OYUNCU PC BAŞINDA MI < SEÇENEĞİNİ TIKLAYINIZ VE PARK SÜRESİ 120 DK OLMADAN ATMAYINIZ..VE PARK NİCK ATMAK İÇİN AŞAĞIDAKİ KOPİYİ KULLANINIZ..
(21) SALONUMUZA GİREMEYEN ARKADAŞLAR İÇİN GOLD ÜYELERİMİZİN ve Park HALİNDE OLAN ARKADAŞLARIMIZIN OYUN OYNAMAK İSTEYEN ARKADAŞLARIMIZA SAYGI GÖSTERMİSİNİ BEKLİYORUZ , Lütfen SAĞDA PARK ETMEYELİM..
(22)YÖNETİCİLER SİSTEME GİRİŞ ve SİSTEMDEN ÇIKIŞ YAPTIKLARINDA YÖNETİCİ PANELİNE SELAM ALIP VERMEK MECBURİDİR .SALON 83 YÖNETİMİ

Hakkarim.net Yeni Versiyonundaki Değişiklikler

Author: TuğruL Bey /


1)Domino oyunu eklendi.
2)OYUNCU PC BAŞINDAMI:Oyuncu 10 dk pc basından ayrılırsa nicki yataylaşır.
3)AVATAR ÜYELİK:Nicklerin basındaki kadın erkek simgesi yerine simge secilebilecek (ama bu da gold uyelik gibi ayrı bir uyelik olacak )
4)Salonlarda 3 Admın Olabilecek.
5)Her Salonda 1 Süper op atanabilinecek.
6)Yönetici menüsünde değişiklikler.

Hakkarim:net Genel Yönetici Kuralları

Author: TuğruL Bey /


Yöneticilerin uymak zorunda olduğu kurallar:
• Yöneticilerin sabırlı, anlayışlı ve yardımsever olması gerekir.
• Yöneticiler salon adminlerinin belirlediği sürelerde salonda olmaları gerekir.
• Uzun bir süre oyuna girmeyen yöneticinin yöneticilik hakkı alınır.
• Yöneticiler oyuna yeni gelen oyunculara yardımcı olmak zorundadır.
• Yöneticiye şikayet geldiğinde yönetici olayla ilgilenmeli ve şikayete söz konusu tarafları dinleyerek adil karar vermelidir.
• Gereksiz yere oyuncu atmamalı, atılması gereken oyuncuyu da atmamazlık etmemelidir.
• Yöneticiler ortak kullanıma sahip bilgisayarlarda oyuna girerken "Beni Hatırla" düğmesinin seçili olmadığına özellikle dikkat etmelidir. Aksi takdirde kendi nickleri ile yapılmış işlemlerden kendileri sorumlu tutulacaktır.
• Yönetici bir oyuncuyu banlıyorsa sebep kısmına mutlaka açıklayıcı bilgi yazmalıdır.
• Yöneticiler yöneticilik hakkını kullanarak oyuncuları tehdit edemez, bir işi yapmaya zorlanamaz, özeli kapalı oyunculara yöneticilik hakkının getirdiği yetkiye dayanarak uyarı dışında mesaj yazamaz.
• Yenilmek üzere olan bir oyuncuyu başka bir sebep olmaksızın oyundan atamazlar.
• Yöneticiler arkadaşlarına, akrabalarına ayrımcılık uygulayamazlar.
• Üyeler yöneticilerle tartışabilirler. Bu durum bir yasaklama sebebi olamaz. Sizinle tartışan kişiyle daha fazla konuşmak istemiyorsanız oyuncuyu göz ardı edebilirsiniz. Ancak ahlak kuralları dışına çıkmadığı sürece yasaklayamazsınız.
• Yöneticiler sürekli olarak özellerini kapalı tutamazlar. Yöneticilik görevinin sürdürülebilmesi için oyuncuların şikayetleri dinlenmelidir.
• Yöneticilik hakkını gereksiz yere kullanan yöneticilerin yöneticilikleri alınır.
• Yöneticiler ban verirken bana sebep olan işlemi pencerelerde bulunan k düğmesine basarak kaydetmek zorundadır. Yapılan bu kayıtlar değişikliğe karşı dijital olarak imzalanmış olarak kaydedilmektedir. Lütfen bu kayıtları istendiğinde adminlerinize, denetleycilere veya yetkililere gösteriniz. Bu kayıtları ban süresinin bitiminden sonra 48 saat boyunca saklayınız.
DİKKAT: Bu dosyalar dijital imzayla imzalanmış olarak kaydedilir. Dosyada değişiklik yapmanız durumunda imza geçersiz kalacak ve sahte belge hazırladığınıza karar verilecektir. Oyunda kaydedilen konuşma dosyalarındaki imzanın sahte olup olmadığı site yetkililerinde ve denetleyicilerde bulunan programla kontrol edilmektedir. Size bir konuşma dosyası gönderildiyse bu konuşmanın orjinal olup olmadığını denetleyici veya yetkililerimize teyit ettiriniz. Konuşma dosyaları değiştirilmiş olabilir, ancak imza kontrol programımız bu değişikliği algılayarak konuşma dosyasının sahte olup olmadığını bildirmektedir.
Yönetici Hakları:
Yöneticiler kendinden daha düşük seviyedeki yöneticiler ve oyuncular üzerinde aşağıdaki işlemleri yapabilirler:
1-Sistemden atma
Bu ceza oyunculara uyarı amacıyla verilebilecek bir cezadır. Atılan oyuncu 30 saniye içinde sisteme tekrar bağlanabilir.
2-Ban Koyma
Yöneticiler bir oyuncuya ban koyarak onun belirlenen süre boyunca oyuna girmesini engelleyebilirler. Bir oyuncuya ban koyabilmek için geçerli bir sebep olmalıdır. Genellikle küfür eden veya diğer oyunculara hakaret eden oyunculara bu ceza uygulanır. Yöneticiler şahsi sebeplerle oyuncu banlayamazlar.
Banlanan bir oyuncu bu süre boyunca oyuna giremez. Ayrıca o oyuncunun girdiği bilgisayar da bu süre boyunca yasaklanır.
3-Ban Kaldırma
Yöneticiler daha önce kendi banladıkları üyelerin banlarını kaldırabilirler. Bu işlem yanlışlıkla banlanmış veya ban sebebi haksız görülmüş oyuncuların banını kaldırmak için kullanılır. Arkadaş, eş, dost ricasıyla ban kaldırılamaz.
4-IP Görme
Yöneticiler oyunculara ait IP adreslerini görebilirler. IP Detay komutu girilirse o oyuncunun ülke bilgisi ve en yakın il bilgisi öğrenilebilir. (Burada çıkan il kesin değildir)
5-Bütün masalara mesaj
Salon adminleri bütün masalara tek seferde mesaj gönderebilirler. Bu özellik genel duyuru amaçlı yapılmıştır. Unutmayınız ki bu özelliği çok sık kullanmak oyuncuları rahatsız edecek ve gereksiz bir tepki almanıza sebep olacaktır.
6-Puanı 1500 Yap
Yöneticiler 1500'ün altına düşmüş oyuncuların puanını 1500 yapabilirler. 1500'ten yüksek oyuncuların puanları üzerinde herhangi bir işlem yapamazlar. (Sistem buna müsaade etmez.)
7-Yöneticiler salonda veya masada konuşma kapalı olsa bile konuşabilirler.
8-Yöneticiler masaya izleyici girişi kapalı olsa bile salondan masa adını tıklayarak masaya girebilirler. Bu iki özellik izleyiciye kapatılmış masalara müdahale edebilmek için koyulmuş bir özelliktir. İzleyiciye kapalı bir masaya şikayet veya hile şüphesi olmadığı müddetçe girmek şık bir davranış değildir.
9-Off Line-Ban Koy
Sorun çıkaran oyuncu salondan çıkmışsa bu komutla oyuncu nicki yazılarak banlanabilir. (Oyuncu salondan çıkarken yönetici salonda değilse sistem buna müsaade etmez. Sadece o oyuncuyla birlikte salonda bulunan yönetici offline ban koyabilir)
10-Off Line-Üyeliğini İptal Et
Sadece Yardım salonu yöneticileri ve site görevlileri bir oyuncunun üyeliğini iptal edebilirler. Bu durumda o üyenin nicki askıya alınır ve sisteme girişi engellenir. Üyelik iptali için: 1-Ahlak dışı yasadışı nick veya resim,2-Tanışma hattında ahlak dışı/yasadışı mesaj, 3-Site reklamı, 4-Aynı üyeye ait çok sayıda nick üyelik iptaline gerekçe olabilir. Oyun içerisindeki diğer davranışları sebebi ile üyelik iptali yapılmaz. Yukarıda yazılı 4 sebepten biri ile karşılaşıldığında oyuncu nicki Yardım Salonu yöneticilerine bildirilerek üyeliği askıya aldırılabilir. (Oyun içinde yapılmış küfürler ban sebebidir bu sebeple üyelik askıya alınmaz)
11-Genel sohbeti aç-kapat
Yöneticiler salondaki sohbeti kapatabilir veya açabilirler.
Genel sohbet adından da anlaşılacağı üzere sohbet etmek için yapılmıştır. Salonda tartışma yaşanmadığı sürece salonu konuşmaya kapatmak anlamsızdır. Salon sohbetleri tartışma yaşanmadığı sürece açık tutulabilir.
12-Yöneticilere Mesaj
Bu seçenek sadece yöneticilerin göreceği yönetim panelini açar. Bu panelden yapılan yazışmaları sadece o saon yöneticileri görebilir.
13-Diğer Nickleri
Salon adminleri bu komutla bir oyuncunun diğer nickleri görülebilir. Ancak bu bilgi kesin değildir. Cafe, okul gibi bir bilgisayarı çok sayıda kişinin kullandığı ortamlarda hatalı sonuçlar çıkar. Bu komutla o bilgisayardan girilmiş diğer nickler görülebilir.(Bu özellik sadece salon adminlerinde bulunur. Yönetici seçiminde yön gösterici olsun diye koyulan bu özelliği kullanarak oyuncuların diğer nickleriyle ilgili bilgiyi başkalarıyla paylaşmak yasaktır.)
14-Sustur özelliği
Bu özellik genelde düzgün konuşmayan oyuncuların genele mesaj yazmasını engeller. Genelde sorun çıkaran oyuncu önce özelden uyarılmalıdır, hala devam ediyorsa Sustur düğmesi ile susturulabilir.
Susturulan oyuncu sistemden çıkıp tekrar geldiğinde Sustur özelliğinin etkisi kalkar. Bu yöntemle tekrar sorun çıkarmaya devam ederse buna devam etmesi halinde yasaklanacağı hatırlatılır. Hala devam ediyorsa ban koyulabilir.
15-Cafe Gold mu?
Bu komutla bir Gold üyenin Cafe Gold olup olmadığı öğrenilebilir. Cafe Gold ise hangi cafeden olduğu yazacaktır.
16-Ban Sayısı
Bu komutla oyuncunun daha önce kaç kez banlandığı görülebilir. Bu özellik kullanılarak oyuncunun daha önceki performansı hakkında kanaat edinilebilir.
17-Genel Sohbeti Sil
Salonda uygunsuz konuşmalar olmuşsa diğer oyuncuların görmemesi için salon sohbeti silinebilir. Sorun olmadığı sürece bu özelliği kullanarak sohbet eden oyuncuların sohbetini bölmek şık bir davranış değildir. (Yöneticilerin ekranındaki yazılar gerekiyorsa kayıt alabilmek için silinmez, sadece oyuncuların ekranı silinir)
18-Yöneticilikten ayrıl
Bu komutla yönetici kendi isteği ile görevden ayrılabilir. Adminler bu komutla ayrılamazlar. Adminlikten ayrılabilmek için site denetleyicisi veya site yetkilisi ile görüşülmesi gerekir.
19-Radyoyu Aç/Kapat/Değiştir
Admin menüsündeki bu komutlarla salonda çalması istenen radyo ayarlanabilir.
20-Açılış mesajını belirle
Admin menüsündeki bu komutla salona girişte oyunculara gösterilecek mesaj yazılabilir.
21-Yöneticilere Açılış mesajını belirle
Admin menüsündeki bu komutla salona girişte sadece yöneticilere gösterilecek mesaj yazılabilir. Bu mesaj sadece o salona ait yöneticilere girişte gösterilir.
22-Popup reklamı değiştir
Admin menüsündeki bu komutla salona girişte açılacak popup penceredeki site adresi belirlenebilir. Salon açılışına ahlak dışı, yasadışı sayfalar ve diğer oyun sitelerine ait sayfalar almak yasaktır.
23-Yönetici Ata/Yöneticilikten Al/Offline Yöneticilikten Al
Admin menüsündeki bu komutlarla bir oyuncu yönetici olarak atanabilir veya bir yönetici yöneticilikten alınabilir. Bir oyuncunun yönetici olması için en az 1550 puanı ve 3'ten az banı olmalıdır. Bu şartlara uymayan oyuncuların yönetici olmasına sistem izin vermez. Ayrıca salondaki yönetici sayısı (adminler dahil) 20 olduğunda sistem yeni yönetici alımına izin vermez.
24-Yönetici seviyesi öğren
Admin menüsündeki bu komutla bir yöneticinin seviyesi öğrenilebilir. Seviyesi 1 olan yöneticileri 2 yapmak için salon admininin site denetleyicisi veya site yetkililerine yönetici nickini bildirmesi gerekir. Yöneticinin kendi isteği ile seviyesi 2 yapılmaz. Ayrıca sorun çıkaran yöneticiler site yönetimi tarafından seviye 1'e düşürülebilir.
25-Offline Yönetici seviyesini düşür
Admin menüsündeki bu komutla bir yöneticinin seviyesi 1 yapılabilir. Adminler yöneticileri seviye 1 yapabilirler ancak 2 yapamazlar. Bu isteklerini site denetleyicisi veya site yetkililerine bildirmeleri gerekir. Yönetici sicilinde seviye cezası yoksa 2'ye yükseltilir.
26-Salon Rengi/Salon Yazı Rengi/Masa Rengi/Orjinal Renklere Dön
Admin menüsündeki bu komutlarla salon ve masa renkleri değiştirilebilir veya orjinal renklere dönülebilir.

27-Admin ata
Salon As Adminleri salonlarına 2 tane admin atayabilirler. Yöneticilikten al komutu ile admini alabilirler.

28-Süper Op ata
Salon Adminleri 1 oyuncuyu salona süper op atayabilirler.

29-Oyuncu Pc Başında mı
Bir oyuncu 10 dakika pc başında olmazsa (klavye ve fare hareketi olmazsa) sistem bu oyuncu nickini eğik olarak yazar. Yöneticiler bu oyuncunun kaç dakikadır pc başında olmadığına bu komutla bakabilirler.
Park yasak sebebi ile atılan oyuncularda bu komut kullanılarak oyuncunun kaç dakikadır pc başında olmadığı bilgisi kayıt altına alınabilir.

30-Tüm masaları izleyiciye kapat
Bu komutla adminler salonda açık olan masaları izleyiciye kapatabilirler. Masa yöneticisi isterse tekrar açabilir. Ayrıca yeni açılan masalar bu komuttan etkilenmez.
Bu komutun amacı sırayla tüm masalara girerek uygunsuz mesaj yazan oyuncuları engellemektir. Böyle bir durumda masalar izleyiciye kapatılarak saldırganın hedefine ulaşması engellenir.
Oyuncu Banlanmasını Gerektirecek Sebepler:
1- Oyunculara veya yöneticilere hakaret etme
Şerefsiz demek hakaret sayılabilir ama sen ne biçim yöneticisin demek bir hakaret değildir. Yöneticilerin oyuncularla yaptıkları tartışmalarda şahsi ihtiraslarını ön plana almamaları gerekir.
2- Oyun yarım bırakmayı alışkanlık haline getirme. (Bu konuda dikkatli davranılması gerekir. Her oyunu yarım bırakan cezalandırılamaz. Ancak bazı oyuncular bunu alışkanlık haline getirmiş olabilir. Özel mesaj penceresindeki yarım bıraktığı oyun sayısı bu konu hakkında ipucu verebilir.)
3- Yenilirken oyuncu atıp masayı kapatmak. Bu konuda masadaki oyunculardan şikayet gelirse işlem yapılmalıdır. Bazen oyuncuların tümü anlaşarak masayı kapatma kararı vermektedir. Bu durumlarda yasaklama verilmez. (Bunu yapan o salonun yöneticisi ise yöneticiliği alınarak tekrar yönetici olmasını engellemek için ban sayısı 3 yapılır)
4- Küfür etme
5- Üyelere rahatsızlık verme. Bir oyuncu bir üyeyi sürekli olarak rahatsız ediyor olabilir. Bu durumda üye beyanından çok ş düğmesi ile gelen mesaj dikkate alınmalı sürekli bu durum yaşanıyorsa önce oyuncu uyarılmalı, devam ediyorsa yasaklanmalıdır.
6- Oyuncu nicklerini çalmak için çabalama. Bazı oyuncular sahte adresler oluşturarak sizi gold üye yapacağız, veya yönetici yapacağız diyerek oyuncu şifrelerini çalmaktadırlar. Bu tür şikayetler geldiğinde bu eylemde bulunan oyuncu yasadışı işlemlerden yasaklanmalıdır.
7- Farklı site reklamı yapma. Diğer sitelerin reklamını yapan oyuncu yasadışı işlemlerden yasaklanmalıdır.
8-Sistemde salon alış satışı yasaktır. Bu yönde tekliflerle gelen üyeler banlanabilir. Bu konuda üyelerle pazarlık yapan salon admini ise salona ceza verilir. Salon alış satışı için pazarlık yapan üyeler yasadışı işlemlerden banlanabilir.

Masalarda ve özel mesaj pencerelerinde Yöneticiye Şikayet düğmesi bulunmaktadır. Bu düğme tıklandığında penceredeki son 10 satır yöneticiye iletilir. Bir oyuncudan küfür veya hakaret şikayeti geldiğinde sadece Yöneticiye Şikayet düğmesi ile iletilmiş mesajlar dikkate alınacak, oyuncunun kendi söylediklerine bakılarak oyuncu banlanmayacaktır.
Üyelik İptali Gerektirecek Sebepler:
1- Üye bilgilerinde veya üye resminde ahlaksız veya yasadışı içerik varsa üyeliği askıya alınır. (Mümkünse oyuncu uyarılarak değiştirmesi sağlanmalı, oyuncu sistemde değilse veya uyarıya rağmen değişmiyorsa üyeliği iptal edilmelidir.)
2- Tanışma hattına küfür veya yasadışı mesajlar yazması. (Dikkat: Salonda küfür etmek veya yasadışı mesajlar yazmak banlanmayı gerektirir. Üyelik iptali sadece tanışma hattına yazılan mesajlar da verilir.)
3- Etnik ve siyasi nikler. Bir etnik gruba veya siyasi görüşe ait olduğu anlaşılan nickler iptal edilir.
4- Farklı sitelerin reklamını yapan nickler iptal edilir. (Tanışma hattında veya oyunda farklı site reklamı yapan nickler askıya alınır)
5- Aynı üyeye ait çok sayıda nick. Bir üyeye ait çok sayıda nick varsa bu nickler askıya alınır. (Bunun tespiti diğer nicklerine bakılarak yapılamaz, ancak sistemdeki veritabanından anlaşılabilir. Bu yüzden yöneticiler bu sebeple askıya alamaz, böyle bir şüphe varsa site temsilcilerine nickleri bildirerek tespit edilmesini sağlayabilir.)
Bu sebepler dışında üyelik iptali yasaktır.
Bir üyenin üyeliği iptal edildikten sonra o üye başka bir nickle sisteme girebilir. Üyeliği iptal edilen oyuncuların başka bir nickle sisteme girememesi için önce ban koyulmalı ardından üyeliği iptal edilmelidir. Koyulan ban süresi dolana kadar bu oyuncu başka bir nickle giremeyecektir.
Bu özellik güvenlik sebebi ile sadece Yardım Salonu oplarında ve site görevlilerinde bulunur. Yukarıda yazılı sebeplerden birine denk gelindiğinde Yardım Salonu oplarına veya site görevlilerine durum iletilerek üyeliğinin iptal edilmesi sağlanabilir. Bunlara erişilemiyorsa üyenin sayfasına girerek Şikayet Et bağlantısını kullanabilirsiniz. Bu sayfadan yapılan şikayetler günlük olarak incelenmekte şikayet sebebi haklı ise ilgili nick askıya alınmakta veya üye resmi kullanması yasaklanabilmektedir.
Oyuncu Banlanmamasını Gerektirecek Sebepler:
1- Oyunu başlatmama
Oyunu başlatmayan masa yöneticisini banlamak gerekmez. Yönetici masaya girip gerekiyorsa masa yöneticisini masadan atar.
Bu konuda oyuncu dinlenmelidir. Arkadaşını beklediği için başlatmıyor olabilir. Bu durumda atmak gerekmez.
2- Oyun başlamadan masadan oyuncu atma
Masa yöneticisinin istediği oyuncuyla oynama özgürlüğü vardır. Oyun henüz başlamamışsa masaya giren oyuncuları atabilir. Bu bir yasaklama sebebi değildir.
Aynı durum oyun yarım kaldığında da geçerlidir. Yarım kalmış oyuna istediği oyuncuyu alma hakkına sahiptir. Bu da bir yasaklama sebebi değildir.
Ancak oyun başladıktan sonra masadaki oyuncuları atamaz. Bu durumda sebebi sorularak haklı bir sebep yoksa atılan oyuncunun oyuna alınması sağlanabileceği gibi sorunda ısrar ediliyorsa oyuncu banlanabilir.
Masa Dağıtma
Bazen oyuncular kendi aralarında anlaşarak yöneticinin masayı dağıtmasını talep edebilirler. Bu durumda masadaki 4 oyuncunun da masa dağıtmayı onaylaması gerekir. Oyunculardan biri bile bu dağıtmaya karşı çıkıyorsa masa dağıtılmamalıdır.
Yöneticiler yenildikleri için masayı dağıtamazlar. Bu tür davranışta bulunan yönetici görevden alınarak tekrar yönetici olmaması için ban sayısı 3 yapılır. Bu eylemi yapan salon admini ise admin görevden alınır veya salona kapatma cezası verilir.
Şikayetler
Bir oyuncu yasaklandığında "size haksızlık yapıldığını düşünüyorsanız 34oyunu@hakkarim.net adresine mail gönderiniz" iletisi çıkar. Yasaklanan bir oyuncu bu adrese neden yasaklandığını, haklı olup olmadığını, varsa delillerini (k düğmesi ile adığı konusma.htm dosyalarını) gönderir. Bu adrese gönderilen mailler otomatik olarak site temsilcilerine ulaşır. Site görevlileri bu mesajları inceleyerek gerekli görüyorsa oyuncuyla, muhatap olan yöneticiyle ve salon admini ile görüşerek haksızlık olup olmadığını inceler. Haklı olan tarafı belirleyip kararlarını sunar. Bu karar oyuncuya, yöneticiye ve sistemdeyse salon adminine iletilir. Yapılan hatanın boyutuna ve yöneticinin tekrarlayıp tekrarlamayacağına olan inanca bağlı olarak yönetici uyarılabilir veya görevden alınması gerekebilir.
Site görevlilerine gelen şikayetlerde yöneticilerin şikayetle ilgili bilgi vermesi zorunludur. Bu durum verilen banla ilgili bir hesap sorma olarak algılanmamalı, şikayetlerin çözümü ve haksızlık yapan yöneticilerin tespiti için yapıldığı bilinmelidir.

Hakkarim.net Genel Bakış

Author: TuğruL Bey /


Hakkarim.net (Çift Okey Oyun Salonu) Bu isimde bilinen bir online oyun portal sitesidir.Portal da Okey,Banko,34,51,101,Kastet,Kelimatik,Harftet,Harfbank,Domino Oyununları mevcuttur.

Hakkarim Net Kurucusu Web Masteri İhsan Karagülle: İhsan Karagülle. Bu sitenin yapımcısı. 1973 Erzurum doğumlu. İlk, orta ve lise öğrenimini Erzurum’da tamamladı. 1989 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektronik Mühendisliği bölümünde yüksek öğrenimine başladı. 1993 yılında bu okuldan mezun oldu. 2006 Yılında Yesevi Üniversitesinin Uzaktan Eğitim programına katılarak Yönetim Bilişim Sistemleri alanında Yüksek Lisansını tamamladı.
1994 yılında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ahlat Meslek Yüksekokulunda Öğretim Görevlisi olarak göreve başladı. 1994-1999 yılları arasında Ahlat Meslek Yüksek okulunda, 1999-2007 yılları arasında Hakkari Meslek Yüksekokulunda Bilgisayar hocası olarak görev yaptı.
2001 yılında görev yaptığı Hakkari ilini tanıtmak için hakkarim.net sitesini kurdu. Site günlük 450bin tekil ziyaretçisi ile bölgenin en büyük, Türkiye’nin sayılı sitelerinden biri oldu.
2005 yılında yörede çok sevilen 101 oyununa ait ilk bilgisayar programını yazdı, bu programı geliştirerek tek bir programla 12 farklı oyunu aynı anda oynama imkanı sağladı. Aynı anda 45bin kişinin oyun oynadığı bu program Türkiye’de ikinci büyük oyun portali olma özelliği kazandı.
Evli ve 4 çocuk babası olan İhsan Karagülle’nin bilgisayar alanında yayımlanmış 50 kitabı bulunmaktadır. Yazdığı kitaplar ülkemizdeki bir çok üniversite, dershane ve liselerde ders kitabı olarak okutulmaktadı


Hakkarim.net hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse. 101 oyununu dünyada ilk kez internete taşıyan site. Site o kadar çok tutuldu ki sitede tam 754 salon var. Her salonun yönetimi birbirinden bağımsız olduğundan her salonda ayrı bir tat ayrı bir ortam var. Zaten bir salona takılmaya başladığınızda orada sıcak dostluklar kurup takılı kalıyorsunuz. Zamanla ilişkileriniz bozulsa bile daha takılacak 753 salon sizi bekliyor oluyor.

Doğu insanının çokluğundan mıdır nedir ortam çok sıcak. Başta burun kıvırarak bir bakayım ne yapıyor şunlar diye girip bir daha ayrılamıyorsunuz.

Salonları oldukça seviyeli (en azından büyük çoğunluğu öyle). Bırakın küfürü lan, ulan gibi konuşmalar bile hakaret kabul ediliyor ve bu tür konuşmalar bile engelleniyor. Bu yüzden de ailece çok giriş var. Özellikle bayanlar bu seviyeli ortam sebebiyle çok tercih ediyorlar
Site 6 kattan oluşmaktadır.Her katta yaklaşık 120 oyun salonu bulunmaktadır.Her salonun kendi yönetim kadrosu bulunmaktadır .Bu yönetim kadrosu 1 As Admin, 2 Admin ,1 Süper operaör ve 17 Operaör den oluşmaktadır.Ayrıca birde üst yönetim bulunmaktadır bunlar ise sırasıyla Site Yetkilisi, Site Koordinatörü ve Site Denetmenleridir.

Pitbull Hakkında ki Gerçekler

Author: TuğruL Bey /


Toplum olarak pitbull dendiği zaman bir adım geri atarız ve bu cins köpekleri ve bunları besleyen kişileri yadırgarız hatta hor görürüz .bende bundan 3-4 ay öncesine kadar pitbull cinsi köpeklerin saldırgan , sadık olmayan kötü huylu köpekler olduğunu düşünüyordum fakat düşüncelerim tümüyle değişti kısaca sizlede paylaşmak istiyorum; ilk başta evimin oldğu mahhallede biri pitbull cinsi bir köpek aldı yukarda da dediğim gibi ilk başta yadırdagım ama sonrasında baktımki köpek diğer köpeklerden hiçte farklı değildi hatta bazı köpeklerden dahada sevimli gelmeye başladı , yavaş yavaş mahhaledeki diğer insanlarda benim gibi köpeğe karşı antipatik davranışlarını değiştirmeye başladılar, aradan biraz daha zaman geçtikten sonra bende bir köpek beslemeye karar verdim köpek ırklarını araştırırken bi kaç köpek belirlemiştim sonunda bunlar English Buldog , American Buldog ve sonuncusu pitbuldu, ama kararımıda vermiştim english Buldog Besliyecektim , Köpek çiftliği olan bir yakınımla görüştüm aynı zamanda internet üzerinden de araştırmalar yaptım ve bana English buldog cinsi köpeklerin evde bakılabileceğini fakat egitim almasnın zor olduğunu ve tabiri caizse salya sümük gezdiğini öğrendim , dezavantajı çoktu ; fiyatı yüksekti , eğitim zor alıyordu vs, sonra mahhalede olan pitbullun sahibiyle konuştum tabi yine araştırmalar internet üzerinden ve sonuç olarak pitbull cinsi köpeklerin kolay eğitim alabildiğini, ev içinde bakılabileceğini ,sadık olduğunu , fiyatının cüzi bir miktar olduğunu öğrendim.Çevremden tabiki de artı yönde eleştiriler gelmedi , fakat onlarada şimdi yazacağım şeyleri anlattım , Arkdaşlar öncelikle kötü köpek , saldırgan köpek vs. yoktur , köpek sahibinin ona verdiği eğitimle yetişir , mesela pitbullar , pitbulların üretim amaçı dövüş içindir fakat cuzi düzeyde bir eğitimle hiçte saldırgan olmuyorlar , bizlerin haberlerde . gazetelerde izleyip , okuduğumuz haberlerde olan pitbull saldırları niçin oluyor? hiç düşündünüzmü sebebi çok basit bu köpeklerin sahipleri bu hayvanlara eziyet ediyor saldırgan olması için elinden geleni yapıyor , çiğ et verip karanlık odaya kapıyorlar , bu şartlarda değil pitbull kedi bile saldırgan olur , fakat biz hayvanımıza sevgiyle yaklaşırsak ondan iyi dost bulamayız , şimdi kısaca pitbulların genel özellikleri hakkında kısaca bilgi veriyim:
-kısa tüylüdürler
-belli bir tonda renkleri yoktur değişik renk varyasyonlarına sahiptirler
-sadıktırlar
-kolay eğitim alırlar (fakat dikkatli bir eğitim verilmelidir)
-bekçi ve bakıçı olarak bakılabilirler
-diğer cins köpeklerle arası pekiyi olmayabilir(dışarda tasmayla gezdirilmeli)
-sahibini ve sahibinin eşyalarına karşı çok koruyucudur
-10-11 yıl ömürleri vardır
-Çocuklarla arası iyidir
Pitbullar Hakkında Bilinmeyenler
Pitbullar eğitimine bağlı olarak çok sakin ve saldırgan olmayan köpekler olabilirler. bu eğitimi vermekte zor degildir yapmanız gereken küçüklüğünden beri diğer insan ve hayvanlarla sosyalleşmesini sağlamaktır.Amerikada pitbull cinsi köpekler özürlü ve çocuk bakıcısı olarak kullanılır sebebi ise acılara karşı dayanıklı olmasıdır örneğin küçük bebekler hayvanın sağını solunu çekip ısırdıklarında tepki vermez,
Kısacası arkadaşlar Kötü Köpek Yoktur Kötü Sahip Vardır.Ama yinede onların hayvan olduğunu unutmayalım ne yapacağı belli olmaz tedbiri elden bırakmayın .

Facebook Arkadaş Gizleme

Author: TuğruL Bey /


Birçok kişi facebookun yeni gizlilik özelliklerinden müzdarib ,eski gizlilik özelliklerinde arkadaşlarını gizleyen birçok kişinin yeni gelen gizlilik özelleklerinde arkadaşlarının göründüğünün farkına varmıştşr , elimden geldiğince anlatmaya çalısacağım , 1)ARKADAŞINIZ OLMAYANLARIN ARKADAŞLARINIZI GÖRMESİNİ ENGELLEME: Çok basit bir işlemle bunu yapabilirsiniz sadece proflinize girin arkdaşlarınızı gösteren tablonun sağ üst köşesindeki kaleme tıklayın ve oradaki kutucukda olan tik işaretini kaldırın , Artık Arkadaşınız olmayanlar arkadaşlarınızı göremeyeceklerdir .
2)ARKADAŞLARINIZDAN ARKADAŞLARINIZI GİZLEME : Bunuda çok basit bir şekilde yapabilirsiniz yapmanız gerekenler sırayla
1-sağ üst köşedeki hesap sekmesine tıklamak
2-oradan gizlilik ayarlarına girmek
3-açılan sayfada 6 tane gizlilik ayarı bulunmuktadır bunlar sırasıyla;
-Kişisel Bilgiler ve Gönderiler
-İletişim Bilgileri
-Arkadaşlar . Etiketler ve Bağlantılar
-Arama
-Uygulamalar ve İnternet Sitesi
-Engellenenler Listesi

Bu ayarlardan 3. olanı (Arkadaşlar , Etiketler ve Bağlantılar) sekmesine giriyorsunuz çıkan sayfada ARKADAŞLAR ayarının önündeki kutucuka istediğiniz kişilerin görmesini ayarlayabilirsiniz Örenğin: Hiç kimsenin Görmesini İstemiyorsanız Sadece Ben Ayarını seçiniz artık arkdaşarınız dahil hiç kimse sizin arkadaşlarınızı görmeyecektir.

Türk Adı ve Soyu Nereden Gelmektedir

Author: TuğruL Bey /


TÜRK ADI

Türk Milleti'nin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. "Türk" sözü tarihin en eski çağlarından beri kullanılıyordu ve belirli bir kavmin yada kavimler birliğinin adı olarak mevcuttu.
Türkler'in köklü ve çok zengin bir tarihe ve kültüre sahip olması nedeniyle birçok bilim adamı "Türk" adının nereden geldiği hakkında araştırmalar yapmış, bu araştırmalar neticeside Türk adı ilk defa MÖ. XIV. yy'da "Tik" vveya "Tikler" adıyla geçmeye başlamıştır. Diğer bir görüşe göre ise Türk adı MÖ. XIV. yy'dan öncede varolduğudur. Zira Türk ırkının tarihi insanlığın tarihi kadar eskidir. Bu gerçeği kavmi ve milli mitolojilerde ve tarihi oluşumlarda izaheden eski kayıtlarda görmek mümkün olmaktadır.
Türk ırkının çok eski olması nedeniyle Türk adının nerden geldiği hakkında birçok iddia ve görüşler ileriye sürmüşlerdir. Buna göre,

-Heredotos'un doğıu kavimleri arasında zikrettiği TARGİTAB'lar.

-İskit topraklarında doğdukları söylenen TYRKAE'ler

-Tevratta adı geçen Togarma'lar.

-Eski Hint kaynaklarında tesadüf edilen TURUKHA'lar veya THRAK'lar

-Esiki Ön Asya çivili metinleride görülen TURUKKU'lar.

-Çin Kaynaklarında MÖ. I.yy'da rol oynadıkları belirtilen TİK veya Dİ'ler
Bizzat "Türk" adını taşıyab Türk kavimleri olarak gösterilmektedir.

İslam kaynaklarında yer alan İran menşeli "Zend - Avesta" rivayetleri ile İsrail menşeli "Tevrat" rivatetleride Nuh Peygamber'in torunu olan Yafes'in oğlu "Türk" ile İran rivayetlerideki Feridun'un oğlu "Türac" vveya "Tur"un soyu türk adını taşıyan ilk kavim olarak gösterilmek istenmiştir.
"Avesta"da yer alan "Ebül Beşer"den (1) ,Cemil ve oğu Ferdiun'dan bahsedilmektedir. "Ferdidun ülkesi Salm, Irak ve Turak (Türk) ismindeki üç oğlu arasında pay etmiştir. Salma!a bugünkü İran ve havalisi, Irak'a bugünkü Irak ve havalisi ,Turak'a ise Orta Asya ve Çin havvalisi düşmüştür. Feridun ölünce Irak, Salm'a saldırarak İran ve havalisini almış,dahasonra Turak'a saldırmıştır.
Irak, Turak'ı yenememiş, savaş bunların torunlarına uzanan dek senelerce sürmüştür. Sonunda Turak'ın torunu "Afrasyap"(2) Irak torunun "Muncihir"i mağlup ederek Ceyhun nehri sınır kabul edilen bir anlaşma yapmıştır. Bu tarihten sonra ceyhun nehri doğusunda "TURAN", batısına da "İRAN" denmiştir.
Tevrat rivayetleride ise Nuh tufanından sonra Nuh peygamber dünyayı üç oğlu arasında pay etmiş.Yafes'e Orta Asya ve Çin ülkeleri düşmüş,Yafes ölürken tahtını sekiz oğullarından biri olan "TÜRK" e bırakmıştır.
Görülmektedirki Hz. Adem devrina yakın zamanlarda Turak(Türk)'den İran-Turan savaşlarından ve Alp Er Tunga gibi büyük bir Türk Başbuğunndan ve Saka İmparatorluğu Kağa'nından bahsedilmektedir. Yukarıda mitoloji ve tarihi kayıtlar içerisinde yer alan "Türk" kelimeleriden ,Türk adının nekadar eski olduğu ortyaya çıkmaktadır.
MÖ XIV. yy'da yer alna "Tik"ler ile dünyada mevcut olan medeniyetlerin en eskisi olan MÖ. VII. yy. da Orta Asya'da kurulan "Anav" medeniyeti de Türkler tarafından kurulmuştu. O halde Türkler MÖ. XIV. yy'da Tik'ler , MÖ. VII. yy'da Anavlar ,MÖ IV yy'da Sakalr ile tarih kayıtlarında yer almaktadır.
Türk kelimesinin yazılı olarak kullanılması ilk defa MÖ 1328 yılında Çin tarihide "Tu-Kiu" şeklinde görülmektedir.
MÖ. I yy'da Roma'lı yazarlardan biri olan Pompeius Meala'nın Azak Denizi kuzeyinde yaşayan halktan "Turcae" olarak bahsetmesi ile ilk defa yazılı olarak karşılaşıyoruz.
Türk adının tarih sahnesine çıkışı MS VI yy'da kurulan Kök-Türk Devleti ile olmuştur. Orhun kitablerinde yer alan "Türk" adı daha çok "Türük" şeklide gösterilmektedir. Bundan dolayı Türk kelimesini Türk Devleti'nin ilk defa resmi olarak kullanılan siyasi teşekkülün Kök-Türk imparatorluğu olduğu bilinmektedir. Kök-Türkler'in ilk dönemlerinde Türk sözü bir devlet adı olarak kullanılmışken,sonrada Türk millietini ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır.
MS. 585 yılında Çin İmparatoru'nun KÖK-TÜRK Kağanı İşbara'ya yazdığı mektupta"Büyük Türk Kağanı" diye hitap etmesi, İşbara Kağan'ın ise Çin İmparatoruna vverdiği cevabi mektupta "Türk Devleti'nin Tanrı tarafından kuruluşundan bu yana 50 yıl geçti" hitapları Türk adını resmileştirmiştir.
Kök-Türk yazıtlarında Türk sözü daha çok "Türk Budun" şeklide geçmektedir. Türk Budun'un ise Türk Milleti olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla türk adı bu dönemlerde bir topluluğun veya kavmin isminden ziyade ,siyasi bir mensubiyeti belirleyen bir kelime olarak görülmektedir. Yani Türk soyuna mensup olan bütün boyları ve toplulukları ifade etmek üzere milli bir isim haline gelmiştir.

Türk Soyu


Tarihte Türk ırkı hakkında çeşitli tasvirler yapılmıştır. Çin,Latin ve Grek kaynaklarında Türkler daha çok Moğol tipinde tasvir edilmişlerdir. Bunun sebebi ise Türkler'in tarih boyunca en çok temasının Mogollar'la olmasıdır. Moğol kitleleri yıllarca Türkler'in idaresinde yaşamış,göçlere,savaşlara Türkler'le beraber katılmışlardır. Bunun sonucunda bu kaynaklar Türk ile Moğol tipini birbirine karıştırmıştır.
Son yarım asır içinde yapılan ilmi çalışmalar ve araştırmalar sonucu Türkler'in beyaz ırka mensup bulundukları, yeryüzünde mevcut üç büyük ırk grubundan "Europid" adı verilen grubun "Turanid" tipine mensup bulundukları anlaşılmıştır. Kafa yapıları Brakisfal (yuvarlak kafalı)dır. Türklerin kendilerini başta "Mongolid" Moğollar olmak üzere diğer topluluklardan ayıran antropolik çizgilere sahip oldukları tespit edilmiştir. Türkler'in hakim vasfı beyaz renk,düz burun,değirmi çene,hafif dalgalı saç,orta gürlükte sakal ve bıyıktır.
Turan tipine örnek olan Orta Asya, Maveraünehir ve diğer Yakın Doğu Türkleri beyaz tenli ,koyu parlak gözlü, değirmi yüzlü,endamlı,sağlam yapılı erkek ve kadınları ile Ortaçağ kaynaklarında güzelliğin timsali olarak gösterilmiş hatta İran edebiyatında Türk sözü "Güzel İnsan" manasında kullanılmıştır. Tevrat'ta nakledilen bir rivayette ise Türk soyunun Ham ve Sam'dan değil, Yafes'den türemiş olarak beyaz ırktan geldiği gösterilmiştir

DÜNYA MEDENİYETİNDE TÜRKLERİN PAYI



OĞUZ HAN KİM?
Tarih ilminin bir bilmece gibi parçaların bir araya getirilmesi olduğunu bilmeyen bazı taklitçiler, OĞUZ HAN'ın TEOMAN(M.Ö.244-209) veya METE (M.Ö.209-174) olduğunu öne sürerler. İyi ki kalkıp CENGİZ HAN (M.S.1162-1227) dememişler!.. Bizce OĞUZ HAN çok daha eskilerde yaşamıştır.

Aslında SÜMERLER'den beri yazı kullanan TÜRKLER'in kendi tarihlerine fazla ilgi göstermemesi, tarihlerinin daha çok Çinliler, Yunanlar ve İranlılar tarafından yazılmış olması, bu karışıklıkları doğurmuştur. Bir çok TÜRK boyunun adı maalesef YUAN-YUANLAR gibi Çince adları ile anılmaktadır. Aynı şekilde Yunan tarihçiler TÜRKLER'e HEFTALİT demekte, büyük TÜRK hakanı ALP ERTUNGA İranlı tarihçiler tarafından EFRASYAB diye anılmaktadır.

Büyük Tarihçi Dr. Rıza Nur da OĞUZ HAN konusunda aynı tesbiti yapar ve TEVRAT'ta geçen YAFES'in soyundan MOĞOL'un oğlu OĞUZ HAN'ın HZ. İBRAHİM zamanında (M.Ö.1800'ler) yaşamış olduğunu belirtir. Kaynak olarak ta Oğuzname'yi, Tarih-i Cihanküşa'yı ve Cami-üt Tevarih'i gösterir.

Taberi şöyle diyor:

- "TÜRK, HAZAR ve başka Arap olmayan kavimlerden yetişen hükümdarların hepsi de YAFES oğullarından gelmiştir. İranlıların son hükümdarı Yezdicerd de dahil, bütün Fars hükümdarları da YAFES'in torunlarından Kiyumers'in soyundandır." (sf. 270)

Bu duruma göre bütün İran hükümdarları ya TÜRK, ya da TÜRKLER ile yakın akraba olmaktadır. Bu husus kolay kabul edilebilir. Çünkü ŞAH İSMAİL'den sonraki bütün İran şahları, son ikisi hariç, TÜRK'tür. Öncekilerin de TÜRK kökenli olması, hiç şaşırtıcı gelmiyecektir. Ayırımcılık güden Kürtler ise, Farslar yolu ile Ari ırka bağlansa dahi, TÜRKLER ile akrabadırlar ve TÜRKLER tarafından idare edilmişlerdir. Bu gerçek en az 1000 yıllık bir tarih kitabında, TABERİ'de yer almıştır.

Esas enteresan kısım, bundan sonra gelmektedir. Taberi çeşitli rivayetleri birleştirerek FERİDUN hakkında şunları anlatmaktadır:

- "Feridun mazlumların haklarını korudu, halka TANRI'ya ibadeti, adaleti ve insaf ile iş görmeyi ve iyilikte bulunmayı emretti...ÜÇ OĞLU VARDI..SERM, TUC ve İREC.. FERİDUN MEMLEKETİNİ ONLAR ARASINDA BÖLDÜ. BUNU YAPARKEN HİSSELERİ OKLAR ÜZERİNE YAZDI. OĞULLARINDAN HER BİRİNE BU OKLARDAN BİRİNİ ALMALARINI EMRETTİ. SERM'E RUM VE BATI ÜLKELERİ; TUC'A TÜRK VE ÇİN ÜLKELERİ; İREC'E DE IRAK VE HİNT ÜLKELERİ İSABET ETTİ!.." (sf. 280)

Bu hikaye bizim hiç te yabancımız değildir. Sadece sayı 3 değil de 6'dır ve okun yanısıra bir de yay vardır. VE OĞUZ HAN ÜLKESİNİ 6 OĞLU ARASINDA BÖYLECE PAY EDER!.. ÖYLEYSE, tarihçilerimizin bir türlü bulamayıp ta, Mete'de karar kıldıkları OĞUZ HAN, bütün eski efsanelerde yer alan hükümdar FERİDUN'DAN BAŞKASI DEĞİLDİR!..


Halbuki OĞUZ HAN soyundan gelen TÜRKLER için durum farklıdır. Hemen her nesilde yeni bir devlet kurulmuş ve TÜRKLER TARİH SAHNESİNE ÇIKTIKLARI İLK GÜNDEN BERİ HİÇ BİR ZAMAN DEVLETSİZ KALMAMIŞLARDIR!.. SÜMERLER'DEN BUGÜNE 200'DEN FAZLA TÜRK DEVLETİ GELİP GEÇMİŞTİR. BUNLARIN EN KÜÇÜĞÜ BİLE, ŞİMDİKİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÜYESİ 100 DEVLETTEN DAHA UZUN ÖMÜRLÜDÜR, 50 DEVLETTEN DAHA BÜYÜKTÜR. BU İNANILMAZ ÖZELLİK DÜNYADA SADECE TÜRK MİLLETİNE MAHSUSTUR.

FERİDUN'un TÜRKLER'in atası OĞUZ HAN olduğunun bir başka delilini de İran kökenli Taberi şöyle vermektedir:

- "Rivayete göre TUC ile SERM, İREC'i kıskandıklarından üzerine atılıp onu öldürdüler. TUC kardeşine uçları ilmikli bir ip uzattı. SERM, İREC'i bu iple boğdu. BUNDAN DOLAYI TÜRKLER İLMİKLİ İP KULLANIRLAR!.." (sf. 283)

Yani FERİDUN'un oğulları arasında meydana gelen bir olayın TÜRKLER'de TÖRE olarak benimsenecek kadar önemi var!.. Ve bu töre 1600'lerin padişahı GENÇ OSMAN'ın, Sultan MUSTAFA'nın idamında dahi uygulanmıştır. Bundan büyük delil olur mu?..




Taberi FERİDUN'dan sonraki İran bölgesi hükümdarı Lehrasp'ın TÜRKLER'le İrec'in intikamını almak için savaştığını söylüyor. İlerde göreceğimiz gibi Firdevsi de TÜRKLER ile Farslar arasındaki savaşların temelini İREC'in öcünün alınmasına bağlar. Ancak bunlar bizim fikirlerimizi destekler. TÜRKLER'in bölgeye öyle Malazgirt Savaşı ile gelmediklerini, ta Hz. İBRAHİM döneminde dahi bölgede hem de adıyla sanıyla varolduğunu gösterir. SÜMERLER'in TÜRK olduğunu kabul etmiyenler için bile, bu tarih M.Ö. 1800'lere gider!..

Kaldı ki, Taberi şu ifadesi ile her türlü kuşkuyu da siler:

- "İBRAHİM'in evlatlarından bir kısmı HORASAN'a indi. HAZERLER onların yanına gelerek, "Size bu hayırlı isimleri öğreten kimse, yeryüzünün hükümdarı olmalıdır," dediler ve hükümdarlarına HAKAN ünvanını verdiler." (sf. 429)

Dünyada hükümdarına HAKAN diyen bir tek millet vardır: TÜRKLER!..

FERİDUN'un OĞUZ HAN olması ile Kürtler de benliklerine kavuşurlar. Çünkü ANADOLU'daki TÜRK kökenli olup ta "Kürt" sanılan aşiretler OĞUZ HAN soyundan BEÇENE ve BÖĞDÜZ'e bağlıdırlar!. ''ALINTIDIR''

Van Şehri Genel Bilgileri

Author: TuğruL Bey /


KONUM
Van dünya üzerinde, 42 derece 40 dakika ve 44 derece 30 dakika Doğu boylamları ile, 37 derece 43 dakika ve 39 derece 26 dakika Kuzey enlemleri arasındadır. Türkiye üzerinde ise, Doğu Anadolu Bölgesi' nin Yukarı Murat-Van Bölümü' ndeki Van Gölü kapalı havzasındadır. Kuzeyden Ağrı ili, Doğubeyazıt, Diyadin ve Hamur ilçeleri; batıdan Van Gölü ile Ağrı ilinin Patnos ilçesi, Bitlis' in Adilcevaz, Tatvan ve Hizan ilçeleri; güneyden Siirt' in Pervari, Hakkari ili, Beytüşebap ve Yüksekova ilçeleri ile komşudur. Doğusunda ise İran Devleti sınırı yer alır. İl, toprakları 19.069 km kare olan yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %2,5' ini oluşturur. Van, yüzolçümü bakımından Türkiye' nin 6. büyük ilidir. Van, Doğu Anadolu bölgesi' nin volkanik dağlarla kaplı çukur kesiminde bulunan Van Gölü' nün doğu kıyısına 5 km uzaklıkta çok az meyilli bir arazi üzerine kurulmuştur. Rakım yüksekliği yaklaşık 1725m'dir. Türkiye' nin en büyük gölü olan Van Gölü, yüksek dağların ortasında bir çöküntü durumundadır. Çevredeki yüksek dağlar Van ilinin sınırını oluşturur.


İKLİM
Doğu Anadolu'nun iklimi, şiddetli karasal olmasıyla dikkati çeker. Bu karakter, bölgenin merkezi boyunca, doğuya doğru gidildikçe, yani çevre denizlerin etki alanlarından uzaklaşıldıkça daha da belirginleşir. Bölgede kışlar özellikle çok uzun, şiddetli ve karlıdır. Buna karşılık yaz mevsimi çok kısa olmakla birlikte, bölgenin en kuzeyindeki yüksek platolarda bile oldukça sıcak geçer.
Karasallığın en basit ifadesi olan en sıcak ve en soğuk ay ortalamaları arasındaki farklar: Türkiye'nin kıyı bölgelerinde 20°'yi aşmadığı halde, Doğu Anadolu Bölgesi'ne doğru gittikçe artarak kuzeydoğu kesiminde 30°'nin üzerine çıkar. Bu bakımdan Van Gölü çevresi, bölgenin diğer birçok kısmında rastlanılmayacak derecede düşük karasallık değerleri gösterir. Nitekim yıllık fark Bitlis'te 26°, Hakkari'de 28.5°, Ağrı'da 31° ve Muş'ta 32.5° olduğu halde Van Gölü çevresindeki istasyonlarda 25° civarındadır.


DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜ
Doğu Anadolu, İç Anadolu ile İran arasında, büyük bir kısmı doğal orman sahasına dahil bir ada gibi yükselir. Bu durum, İç Anadolu ve İran'a göre Doğu Anadolu'nun daha nemli olmasından kaynaklanır. Ormanların alt sınırı herşeyden önce nemlilik derecesine bağlıdır. Bu sınır bölgenin batısında 1100-1400 m iken, doğusunda 1800-1900 m'ye kadar çıkmaktadır. Bölgenin başka bir özelliği de ormanların üst sınırının çok yüksek olmasıdır. Bölgenin batısında ormanların üst sınırı 2400 m, doğusunda ise 2800 m kadardır. Hatta Akdeniz'den gelen nemli hava akımlarının bu bölgeye kolayca sokulduğu, Bitlis oluğunun tam karşısına denk gelen Nemrut Dağı’nın güney yamaçlarında, çalılık halinde meşeler yayılırken, kalderanın içinde meşelerden, yabani meyve ağaçlarından, kavak ve huşlardan oluşan bir orman görülür. Bu orman, kalderanın dik olan iç duvarlarında yer yer 2900 m'ye kadar çıkar ki bu, ülkemizde tesbit edilmiş olan en yüksek orman sınırıdır. Doğu Anadolu'daki ormanlar genellikle şiddetli ve uzun kışlara ve fazla olmayan yağış miktarına uyum sağlamış, soğuğa dayanıklı, seyrek ve orman altı çok zayıf, kuru ormanlar halindedir.
Van Gölü çevresi, insanlık tarihinin en eski zamanlarından beri yerleşilmiş bir sahadır. Bu nedenle, yörede bitki örtüsü insanlar tarafından büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Yüzyıllarca süren tahrip sonucunda Anadolu'nun çoğu yerinde olduğu gibi, Van Gölü çevresinde de asli bitki örtüsü bozulmuş, bir yerde, özellikle ormanlar ortadan kaldırılmıştır. Nitekim, tarihi belgeler de bunu ispatlamaktadır. M.Ö.8. yüzyılda, bugün çıplak olan Van-Hakkari yöresine bir sefer düzenleyen Asur hükümdarı, bu yöredeki sazlık kadar sık ormanları kestirdiğinden bahsetmektedir. Eskiden buraların ormanlık olduğunu gösteren başka bir delil de, günümüze kadar ulaşan orman bakiyeleridir. Bu ormanlara özellikle Başkale-Gevaş arasında rastlanır.


YER ŞEKİLLERİ
Van Ovası ve yakın çevresi, Doğu Anadolu Bölgesi'nin Van bölümü'nde, tektonik ünite olarak ise Toros Orojenik Kuşağı'nın doğu bölümünde yer almaktadır. Doğu Anadolu Bölgesinin bir alt bölümünü teşkil eden Van bölümü morfolojik bakımdan üç üniteye ayrılabilir. Bunlar: Van Gölü'nü güneyden bir duvar gibi kuşatan Güneydoğu Toroslar, doğuda ortalama yükseltisi güneye nazaran daha alçak olan Van Dağları, batı ve kuzeyde ise kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda bir hat üzerinde yer alan volkan konileridir.
Van Bölümü'nün güney kesimi Güneydoğu Toroslar ve bunların doğudaki uzantısı üzerinde bulunan Gevaş dağları ile çerçevelenmistir. Bu kısımda 3000 metreyi geçen bir çok tepeler vardır (Artos Dağı 3475 m.) Yine bu kısımda arazinin durumu, kıyının şekli üzerine etki etmiştir. Öyle ki, Van Gölü'nün en girintili çıkıntılı kısımları güney kıyılarıdır. Bazı dere ağızları bir tarafa bırakılacak olursa (Hoşap Suyu, Arpat Çayı ağızları gibi) kıyı genellikle yüksektir.
Van Gölü kapalı havzasının güneyini bir çok yerlerde 2500-3000, bazı yerlerinde ise 3500 metreye yakın yükseklikteki dik yamaçlı dağ sıraları çevirir. Temeli birinci jeolojik zamana ait şist ve kalker gibi kayaçlardan meydana gelmiş bulunan ayrıca, yer yer ikinci ve üçüncü jeolojik zamana ait türlü kayaçları da (özellikle serpantin, kalker ve marn) içine alan bu dağların Van Gölü çanağına doğru değişik uzantılar halinde sokulması, gölün güney kıyısının çok girintili ve çıkıntılı olmasına ve birçok yerlerinde de yüksek kıyıların ve falezlerin oluşmasına sebep olmuştur.


DAĞLAR
Van ilinde dağlar toplam alanın %53' ünü kaplar. İl alanı volkanik oluşumlu dağlarla çevrilidir. Van' ın kuzeyinde yer alan Aladağ (3.255 m) ve Tendürek Dağı (3.542 m) Ağrı iline sınırdır. Tendürek Dağı' nın doğusunda, güneye doğru İran sınırına paralel olarak uzanan dağlar yer alır. Düzenli bir şekilde uzanan bu sıradağların yüksekliği, Zap Suyu’nun kaynağını aldığı Sorada Dağı’na kadar 3.000 m' yi geçmez. Bu dağlar Eğriçay Deresi' nden başlayarak 2.600-2.700 m yükseltili bir sırt oluşturur. Karabulak Dağı' ndan sonra bu yükselti, 2.900 m'ye ulaşır. Deveci Geçidi' nin güneyinde yer alan dağların yüksekliği 2.750 m'dir. Bunların başlıcaları Dumanlı Dağ, Elağan Dağları, Kırklar Dağı, Tavur Dağı ve Gelin-Güvey Kayasıdır.


GÖLLER
Van Gölü
60 bin yıl önce Nemrut Volkanı’nın patlaması ile Muş Ovası’nı da içine alan büyük su kütlesinin özü Tatvan’da kapanmıştır. Böylece 4.zamanda, Nemrut Dağı Volkanı'ndan çıkan lavlar, bir set oluşturarak Van Gölü çanağının Muş Ovası ile bağlantısını kesmiştir. Çanakta toplanan suların dışa akışı kesildiği için zamanla Van Gölü bugünkü şeklini almıştır.
Van Gölü' nün kuzey ve batısı tümüyle volkanik dağlarla çevrilidir. Güney çevresi yüksek dağlar, kristalin şitler ve paleozoik arazilerle, doğusunda ise neojen tekneleri ve alüvyonlarla örtülü küçük ovalarla çevrilidir. Çok sayıda koy ve burunlar vardır. Kuzey kıyılarında çok güzel ve geniş kumsallara rastlamak mümkündür. Van Gölü, ana yatak ve ona kuzeydoğuda geniş bir geçitle bağlanmış olan büyük bir körfezden oluşur. Ana yatağın en geniş yeri olan Van-Tatvan arası 125 km'dir. Gölün yüzölçümü 3.712 km2 dir. En derin yeri 451 m olan gölün ortalama derinliği 171m ve denizden yüksekliği 1650 m'dir. Van Gölü' nde büyük boyutlu toplam 4 ada vardır. Bunlar: Akdamar, Çarpanak, Adir ve Kuş Adası’dır. Akdamar Adası Van Gölü' ndeki en büyük ada olup, uzunluğu 1.5 km ve genişliği 500 m’dir. Bu adada tarihi Akdamar Kilisesi bulunur.
Göl içinde, adalara ulaşımı sağlayan tekneler ve Van-Tatvan arasında sefer yapan feribotlar çalışır. Van Gölü, büyüleyici güzelliği, iskeleleri, koyları, yarımadaları ve körfezleri ile tam bir deniz görümündedir. Bu nedenle çevre halkı, Van Gölü' ne "Deniz" ismini sıkça kullanır. Van Gölü’nün suyu tuzlu ve sodalıdır.
Van Gölü çevresinin dikkati çeken tarafı, az yağışlı bir bölge olmasına rağmen su bolluğunun bir ifadesi olan göller yönünden zengin oluşudur. Bunun nedeni, tektonik ve volkanik faaliyetlerin oluşturduğu morfolojik yapıdır. Sayılan 10'u aşan irili ufaklı bu göllerden Van, Erçek ve Nazik Gölleri, tektonik hareketlerin hazırladığı, çöküntü alanlarına yerleşmiş akarsuların önlerinin volkanik setlerle tıkanması sonucu oluşmuşlardır. Bunlardan sularını, Sufresor (Yeniköprü) Deresi vasıtasıyla, Van Gölü'ne akıtan Nazik Gölü'nün suları tatlı olduğu halde birer kapalı havza teşkil eden Van ve Erçek Göllerinin suları tuzludur. Suları tatlı olan Nemrut ve Aygır Gölleri volkan kraterleri içerisinde oluşmuşlardır. Buna karşılık Arin Gölü (Sodalı Göl), Van Gölü'nden dar bir allüviyon seddi ile ayrılmıştır ve suları tuzludur. Havzada yer alan Turna (Keşiş), Gövelek (Ermanis) ve Sultan Gölleri gibi bir kısım göller ise Urartular'dan kalma eski baraj gölleridir.

OSMANLILAR
1534-35 yillarinda gerçeklestirilen Iran Seferi sirasinda Bagdat, Tebriz ve Van gibi önemli merkezler Osmanli idaresine girmistir. Ancak Osmanli Devleti'nin Macar Krali Ferdinand ile baslayan mücadelesi nedeniyle kuvvetlerin Rumeli'ye kaydirilmasi sonucu, fethedilen yerlerden bazilari tekrar Safevi'lerin idaresine geçmistir.
Kanuni Sultan Süleyman idaresindeki Osmanli ordusu 29 Mart 1548 tarihinde Istanbul’dan hareket ederek Iran üzerine yürümüstür. Erzurum üzerinden Adilcevaz'a varildiginda Ulama Pasa ve Karaman Beylerbeyi Piri Pasa Van Kalesi'ni kusatmak üzere oraya görevlendirilmislerdir.
15 Agustos 1548'de padisahin otagi Van Ovasi’na kurulmus ve Sadrazam Rüstem Pasa'ya Van Ka¬lesi'nin fethine baslamasi buyrugu verilmistir.
25 Agustos 1548 tarihinde Van Kalesi bir daha da el degistirmemek üzere Osmanli egemenligine girmistir.Van Kalesi'nin fethinden sonra bölgenin beylerbeyligi, Anadolu Defterdari Iskender Pasa’ya veril¬mistir. Bu arada Vastan (Gevas), Ercis, Adilcevaz ve Ahlat da tekrar Osmanlilarin eline geçmistir.

OSMANLI DÖNEMINDE NÜFUS VE ASKERI DURUM
Van'in nüfusu hakkinda arsiv kaynaklarinin eksik olmasi sebebiyle, tam bir bilgiye sahip olmamakla beraber 17.yy baslarinda Van sehrinin toplam nüfusunun 35.000-45.000 civarinda oldugu ve bu nüfusun %70’inin Müslümanlardan olustugu tespit edilmistir. Mezralarda ve sancaga bagli merkezlerde yasayan nüfus da hesaba katilirsa bu rakamin 110.000-127.000 civarinda oldugu tahmini olarak ortaya çikar.
XVIII. y.y. SONRASI VAN
17. Yüzyilin ikinci yarisindan itibaren, Van'da sosyal ahengin bozulmaya basladigini görüyoruz. Siyasi otoritenin gücünü yitirmeye baslamasi ile birlikte, Avrupa devletlerinin ihtiraslarinin artmasi sonucu yüzyillarca birlikte yasayan Türkler ile Ermeni, Nasturi gibi etnik ve dini bakimdan farkli olan insanlar arasina nifak tohumlari atilmistir.
Misyonerlik faaliyetleri sonucunda, Van'da 3 Mart 1872 tarihinde ilk ihtilal örgütü "Birlik ve Kurtulus" cemiyeti, 1878 yilinda da gizli bir ihtilal örgütü olan "Kara Haç" teskilati, Van'da kuruldu. 19. Yüzyilin ikinci yarisinda ise Van'da Ermenice gazete çikarilmaya baslandi.
Cumhuriyet döneminde Van ve yöresinin, ülkenin imkanlari ölçüsünde, ekonomik ve sosyal alanda yatirimlar yapilarak gelismesi saglanmis ve halen bu durum devam etmektedir.

Tuğrul Bey'in Hayatı

Author: TuğruL Bey /


Tuğrul Bey Selçuklu Devletinin kurucusu.
Oğuzların


Kınık boyundan
Selçuk Beyin torunudur. Babasının adı Mikail’dir. Muhtemelen 993 yılında doğdu. Babası Mikail, gaza akınında şehit düşünce, dedesi Selçuk’un yanında büyüdü. Çocukluğu Cend’de geçti. Büyük bir atina ile yetiştirildi. Ailesinden dana ve milla terbiye alıp, mükemmel silah kullanmasını öğrendi.

Selçuk Beyin vefatıyla amcası
Arslan Yabgu’nun Selçuklu ailesinin reisliğini almasına, kardeşi


Çağrı Bey ile itiraz etmedi. Ancak dedelerinin vefatından sonra iki kardeş


Cend şehrini terk ederek batıya göç ettiler. Burada
Maveraünnehr hükümdarı
İlek Nasr’ın kendilerine karşı düşmanca siyaseti üzerine Çağrı Bey ile Karahanlı hükümdarı Buğra Hanın ülkesine gittiler. Tuğrul Bey, Karahanlılar ülkesinde haps edildiyse de, Çağrı Bey, Buğra Han ordusunu yenip pekçok esir aldı. Alınan esirler karşılığı Tuğrul Bey serbest bırakıldı. Tekrar Maveraünnehr’e döndüler. Buhara hakimi Karahanlı Ali Tegin’in aleyhlerine faaliyeti ve yeni durum üzerine Tuğrul Bey çöle çekildi. Çağrı Bey de yeni vatan keşfi için Rum Gazasına çıktı. İki kardeş, Rum Gazasından alınan ganametlerle çok zenginleştiler.

Arslan Yabgu, 1205’te
Gaznelilerce esir alınıp,
Hindistan’da haps edilince, iki kardeş ortak iktidar sistemiyle Selçuklu ailesinin lideri oldu. Liderliği Karahanlı Ali Tegin tarafından şüpheyle karşılanınca, ikili liderlik sistemi yerine amcaları Musa’yı Yabgu yapıp, üçlü iktidar sistemine geçtiler. 1034 sonbaharında, Gaznelilerin müttefiki Oğuzlardan Şah Melik, Selçuklulara ani bir baskın yapınca, zayıfladılarsa da, tekrar toplandılar. On bin kişilik kuvvet toplayarak Gaznelilere ait Horasan’a girdiler. Gazneli Mes’ûd’un ordusunu 20 Haziran 1035’te Mesa’da yendiler. Gaznelilerle antlaşma yapıp; Nesa, Ferave ve Dihistan’ı aldılar. Ayrıca TuğrulBeye GazneliMes’ûd tarafından hakimiyet alametlerinden olan hil’at, at, menşur ve sancak gönderildi. Tuğrul Bey antlaşmayla Nesa’da Gaznelilere tabi federal bir devlet kurmuş olmasına rağmen, resma alanı yoktur.

Tuğrul Bey ve diğer Selçuklu hanedan mensupları toprak sahibi olunca, Oğuz boyları ve kabile reisleri yanlarına akın edip, toplandılar. Tuğrul Bey , çok güçlenip, bölgenin nüfûsu artınca; Gazneli Mes’ûd’a önceki üç şehrin dar geldiğini bildirip, 1037’de Merv, Serahs ve Baverd’iyi de istedi. Bu şehirlere karşılık da Gaznelilerin maaşlı askeri olma ve Horasan’daki asayişi temin etme taahhütünde bulundular. Teklifleri oyalamaya alınınca, Tuğrul Bey küçük gruplar halinde akın harekatı yaptırdı. Çağrı Beyin idare ettiği akınlarda Selçuklular Cüzcan, Talekan ve Faryab’dan Rey’e kadar harekatta bulundular. Selçuklu akınlarını durdurmak için Gazneli Mes’ûd’un gönderdiği ordu Serahs yakınında 1038 Haziranında yenildi. Zafer sonrasında toplanan kurultayda Tuğrul Bey , hükümdar alan edildi. Bu kurultay kararı ve 1038 tarihi Selçuklu Devletinin kuruluşu olarak kabul edilir.

Tuğrul Bey Nişapur’da kalıp, Çağrı Bey Merv’de melikler meliki olarak, askera harekatları idare ederek ordu kumandanlığı yaptı. Tuğrul Beyin Nişapur’da istiklalini alan etmesi, Gazne’de hoş karşılanmadı. Çağrı Bey , 1039 yılında Gaznelilerle iki kere muharebe yapıp, yenildi. Tuğrul Bey ve diğer Selçuklu hanedanları, Gazneli Mes’ûd’un düzenli ordusuna karşı gerilla harpleri yapıp, onları yıprattılar. Gazneli Mes’ûd, antlaşma istedi. Tuğrul Bey , Gaznelilerin türlü metodlarla Selçukluları Horasan’dan çıkarabileceklerini tahmin ederek, zaman kazanmak ve hazırlıkları tamamlamak için çöle çekildi. Sultan Gazneli Mes’ûd’un 1040 Baharındaki Tûs ve Serahs istikametindeki harekatı üzerine Selçuklular, Tuğrul Beye başvurup, harekete geçmesini istediler.

Tuğrul Bey , 1040 Mayısında çölden çıkıp, Serhas’ta Gazneli ordusuyla karşılaştı. Gazneliler ot ve yiyecek sıkıntısı çektiğinden Merv’e hareket edince, Tuğrul Beyin kumandasındaki Selçuklular, sağdan ve soldan taarruzla Gaznelileri taciz ettiler. Dandanakan Kalesi önünde yapılan asıl muharebede Gazneliler bozuldular. 23 Mayıs 1040 tarihinde kazanılan Dandanakan Zaferiyle, Tuğrul Bey tekrar tahta oturdu. Tuğrul Bey zafer sonrasında ele geçen ganimetle zenginleşip, kumandanlara pekçok ihsanlarda bulundu. Kurultay toplandı. Kurultayda devletin temel stratejisi tespit edilip, planlar yapıldı. Bağdat’taki Abbasa Halifeliğine bağlılık ve hürmet ifade eden mektup gönderildi.

Çağrı Beyin 1060’ta vefatına kadar ortak iktidar sistemine göre hareket edilmesine rağmen, devleti temsil yetkisi Tuğrul Beye aitti. Tuğrul Bey hükümdarlığını ve Selçukluları madda güçlerle kuvvetlendirdiği gibi maneva olarak da Halafe, alim ve tasavvuf ehlinden destek alıyordu. Tebaasının refah seviyesini yükseltip, orduyu askera sisteme göre teşkilatlandırıyordu. 1040 Dandanakan Zaferi ve 1043’te devlet merkezini Rey’e taşıması sebebiyle Bağdat’taki Abbasi Halafesi El-Kaim’e tekrar bağlılığını arz etti. Tuğrul Beyin Abbasa Halafesiyle münasebeti Sünna İslam dünyasında büyük atibar kazanmasına sebep oldu. Halafe El-Kaim, Tuğrul Beyin yanına; büyük İslam alimlerinden olup, sosyal ve devlet idaresi hakkında Ahkam-üs-Sultaniye isimli eserin sahibi olan Maverda’yi gönderdi. Tuğrul Bey , ülkesinde hutbeyi Abbasa Halafesi adına okuttu; halafenin zalim Büveyhaler ve asalere karşı yardım talebini kabul etti. Halafeye bildirdiği arz; samimiyetinin ve temiz itikadının ifadesi olup, şunları ihtiva ediyordu: Halafeye hizmet etmek şerefine kavuşmak, Mekke’de Hac yapmak ve Hac yollarını Bedevalerin taarruzundan korumak, Suriye ve Mısır’da Fatimalerle harp etmektir. 1055’te Bağdat’a gelip, hutbede adı okundu.

Selçuklu Hanedanı ile Abbasaler arasında evlenmeler münasebetiyle akrabalık kuruldu. Halafe, Çağrı Beyin kızı Hatice Arslan Hatun ile 1056’da evlendi. Tuğrul Bey de Halafe’nin kızı ile 1062’de muhteşem bir düğün merasimiyle evlendi. Bağdat’tayken zalim Büveyhaler ve sapık Fatimalere karşı mücadele edip, Musul ve bölgede Selçuklu hakimiyetini tesis etti. Büveyhli hükümdarını öldürerek, Bağdat ve sünna alemini katliam ve tahripten korudu. Selçukluların batısındaki Bizans ülkelerine fetih harekatı ve akınlarında bulundu. Erzurum Hasankale’ye gelip, Malazgirt’i fethetmek istediyse de kışın yaklaşması üzerine, baharda gelmek üzere kuşatmayı kaldırdı. Tuğrul Bey , hakimiyet ve tahrik sebebiyle kendine asa olan üvey kardeşi İbrahim Yınal’ın isyanını 1058’de bastırıp, onu cezalandırdı.

Tuğrul Bey , devamlı mücadeleyle geçen uzun yıllar sonunda çok büyük işler başardı. Dünyanın en büyük devletlerinden birini kurup, Türk İslam alemine çok hizmeti geçti. Maveraünnehr’den Anadolu’ya, Irak’tan Âzerbaycan ve Kafkasya’ya kadar olan ülkede huzur ve emniyet tesis etti. Yirmi sekiz ülkeye kendi hakimiyetini kabul ettirdi. Ziraa, ticara faaliyet neticesinde iktisada hayat gelişip, refah seviyesi yükseltildi. Bizans akınlarında çok ganimet alınıp, büyük gelir elde edildi. Devlet teşkilatı muazzam şekilde tesis edilip, kuvvetli temeller üzerine oturtuldu. Selçuklu Devlet Teşkilatı, devrinde ve sonra kurulan Türk ve İslam devletlerine nümûne oldu. Tuğrul Bey , yirmi beş yıl adalet, ihsan ve gazalarla geçen hükümdarlıktan sonra, hastalandı. Yetmiş yaşlarında Rey yakınlarındaki yazlığında 5 Eylül 1063 tarihinde vefat etti.

Tuğrul Beyden sonra Selçuklu tahtına yeğeni Alparslan geçti. Tuğrul Bey adil, vakur, cömert, samimi, iyi ve yumuşak huylu bir şahsiyetti. Halkı tarafından sevilen bir hükümdar ve ordusunca tam bağlanılan kuvvetli bir kumandandı. “Kendime bir saray yapıp da yanında bir cami inşa etmezsem, Allahü tealadan utanırım.” sözü Tuğrul Beyin dana duygularını çok güzel ifade etmektedir.
Kaynak: Rehber ansiklopedisi

Ek bilgi
Büyük Selçuklu Devleti'nin Kurucusu.
Muhtemelen 993 senesinde doğdu. Babası Mikail' in bir gaza akınında şehid düşmesi üzerine kardeşi Çağrı bey' le beraber, dedesi Selçuk Bey tarafından yetiştirildi. Dini ve milli terbiyenin yanında mükemmel silah kullanmasını öğrendi.

Selçuk Bey'in vefatı (1000 veya 1007) ve daha sonra amcası Arslan Bey'in Gazneli Mahmud tarafından esir edilmesi (1025) üzerine Tuğrul bey, selçuklu hanedanının başına geçti. Çağrı Bey' le birlikte iç ve dış hasımlarına karşı verdiği büyük mücadelelerden sonra, Nişabur şehrini devlet merkezi yapan Tuğrul Bey, ilk defa burada Es-sultan-ül Muazzam ünvanı ile namına hutbe okuttu (1038). 23 Mayıs 1040' da Gaznalilere karşı kazandığı Dandanakan zaferi ile devletinin temellerini sağlamlaştırdı. Tuğrul bey, bu büyük zaferden sonra, Bağdad' daki Abbasi halifesine bağlılık ve hurmet ifade eden mektubunu gönderdi ve devlet merkezini Rey şehrine taşıdı (1043).

Tuğrul Bey'in Abbasi halifesine bağlılığını bildirmesi, müslümanlar arasında büyük itibar kazanmasına sebep oldu. Halife, Tuğrul Bey'in büyük İslam alimlerinden Maverdi' yi gönderdi. Hutbeyi Abbasi halifesi adına okutan Tuğrul Bey, halifenin bozuk itikad sahibi Büveyhilere karşı yardım talebini de kabul etti. Tuğrul bey bundan sonra Selçuklu ordularını hıristiyanların ve sapık bir kolun mensupları olan Büveyhilerin üzerine gönderdi. Abbasi halifelerini Büveyhilerin vasiyetinden kurtarmayı hedefledi.

Kardeşleri Çağrı Bey, İbrahim Yınal ve amcasının oğlu Kutalmış' ın komutasındaki Selçuklu orduları, Batı' ya doğru hızla yayıldılar. Azerbaycan, Irak-ı Arab ve Irak-ı Acem Selçuklu topraklarına katıldı. 1053' te bizzat Bizans seferine çıkan Tuğrul Bey, Gürcistan' a kadar ilerledi ve pek çok ganimetle geri döndü.

Tuğrul Bey 1055' de, hac yollarını Bedevilerin akınlarından korumak, Suriye ve Mısır' da Fatimilere karşı savaşmak üzere Bağdad' a geldi. Büveyhiler ve Fatimilere karşı mücadele ederek bölgede Selçuklu hakimiyetini tesis etti. Bağdad ve Sünni alemini katliam ve tahripten korudu.

Tuğrul Bey'in Hilafet merkezine girip Büveyhileri temizlemesinden sonra Halife kendisine tac giydirme ve kılıç kuşanma merasimi yaptı. Onu "Dünya Sultanı" ilan etti, Rükneddin (Dinin temeli) ve Kasım emir ül-Mü'minin (Halifenin ortağı) ünvanlarını verdi. Böylece Selçuklular İslam halifeliğini, Abasiler elinde himayelerine almış ve dokuz asırlık Türk-İslam saltanatı başlamış oldu.

Tuğrul Bey , yirmi beş sene adalet, ihsan ve gazalrla geçen bir hükümdarlıktan sonra hastalandı. 5 Eylül 1063 senesinde Rey şehri yakınlarında yetmiş yaşlarında iken vefat etti. Rey' deki türbesine defnediledi.

Tuğrul Bey, devamlı mücadele ile geçen uzun yıllar sonunda büyük işler başardı. Dünyanın en büyük devletlerinden birini kurup, Türk-İslam alemine çok hizmet etti. Maveraünnehr' den Anadolu' ya, Irak' dan Azerbaycan ve Kafkasya' ya kadar olan ülkede huzur ve emniyeti tesis etti ve pek çok ülkeye hakimiyetine kabul ettirdi. Zirai ve ticari faaliyeti neticesinde iktisadi hayat gelişip, refah seviyesi yükseldi. Muazzam bir şekilde tesis edilen devlet teşkilatı, kuvvetli temeller üzerine oturtuldu. Bu teşkilat, devrinde ve sonra kurulan Türk-İslam devletlerine nümune oldu.

"Kendime bir saray yapıp da yanında bir cami inşa etmezsem, Allahü tealadan utanırım" sözü Tuğrul Bey'in dünü duygularını çok güzel ifade etmektedir. Tuğrul Bey, adil, vakur, cömert, cesur, samimi, iyi ve yumuşak huylu bir hükümdar idi. Sarayın kapısına ümid ile gelen hiç kimse boş dönmezdi. Beş vakit namazını cemaatle kılmağa itina gösterir ve haftanın iki gününü oruç tutmakla geçirirdi. Bağdad' da yaptırdığı sarayının yanına cami, medrese ve hamam da yaptırmıştır. Bütün bu özellikleri ile Tuğrul Bey, halkın ve ordusunun sevdiği ve tam bağlı bulunduğu bir hükümdardı..